İblis Holmes
''Şeytan benimle beraber..''
Dünyaya gözlerimi açtığım yatağın yanında şeytan benim arkadaşım olarak beklemekteydi ve o günden beri benimle beraber."
Asıl adı Herman Webster Mudgett, lakabı ise İblis Holmes olan ve iki yüzden fazla cinayetin faili olduğu tahmin edilen Amerika’nın ilk seri katili olan bu şahıs, gaz odaları, asit banyoları ve kireç kuyuları gibi bubi tuzaklarıyla kurulu 100 odalı bir malikâne yaptırmış kendine. 1893 Şikago Dünya Fuarı sırasında da malikânesini insanlara kiralar..
Tabi ki tek bir amaçla: ÖLDÜRMEK.
Tabi ki tek bir amaçla: ÖLDÜRMEK.
Ölüme merak salmasının sebebi..
Üniversite okuduğu dönemde kayıtlı bir öğrenciyken laboratuvardan cesetler çalar, çaldığı bu cesetlerin biçimlerini bozar ve bunların kaza eseri öldüklerini söyleyerek sigorta paralarını toplar. İlaç endüstrisinde kariyerini ilerletmek için Şikago'ya taşınır. Ayrıca pek çok karanlık iş, emlakçılık ve promosyon işleri yapar. Başından birden çok mutsuz evlilik geçen Holmes hem Myrta hem de Clara adlı 2 eş ile evliyken 9 Ocak 1894'te Denver'da eski çalışanlarından birisinin eşi olan Julia Smythe ile evlenir; Julia daha sonra Holmes'in kurbanlarından biri olacaktır.
Zihnindeki kurduğu cinayetleri işlemek için özel otel tasarlıyor..
1893 senesine gelindiğinde ise Şikago Dünya Fuarı zamanında Şikago'da zihninde kurduğu cinayetleri işlemek için özel olarak tasarladığı oteli, o dönemde orada bulunan ziyaretçilerin kullanımına açtı. Otelde gaz odaları, asit banyoları ve kireç kuyuları, penceresiz bölmeler, kurbanın havasızlıktan ölmesini sağlayacak odalar, arkasında duvar örülmüş kapılar gibi ölümün en zorlarının tecrübe edildiği birbirinden farklı düzenekler kurdu.
Holmes cesetleri yakıyor veya onları kireç kuyusuna dökerek yok ediyordu.
Kurbanların bedenleri gizli bir oluktan bodrum katına düşüyordu. Cesetleri burada titizlikle parçalıyor, etleri kemikten ayırıyor, el yapımı iskeletler yapıyor ve daha sonra bu iskeletleri tıp okuluna satıyordu. Holmes ayrıca bazı cesetleri yakıyor veya onları kireç kuyusuna dökerek yok ediyordu.
Beraber hareket ettiği arkadaşını da öldürüyor.
Holmes, birçok cinayette beraber hareket ettiği arkadaşı Pitezel ile, sigorta şirketini dolandırmak üzerine bir plan yapar. Plana göre Pitezel sigorta şirketine ölmüş gibi rapor edilecektir ve böylece karısı 10.000$ elde edecektir. Daha sonra bu elde edilen para Pitezel, Holmes ve avukat arasında paylaşılacaktır. Fakat Holmes, Pitezel'i gerçekten öldürür. Daha sonra hazırlanan adli raporlar Pitezel'in vücudunda intihar süsü vermek için kullanılmış kloroform bulur. Holmes, Pitezel'in gerçek cesedini kullanarak sigorta şirketinden para alma işine koyulur.
Ve en sonunda yakayı ele veriyor..
Holmes'in cinayet şöleni Boston'da 17 Kasım 1894'te Pinkertonlar tarafından yakalanmasıyla sona erer. Holmes başta sadece at satışı dolandırıcılığından tutulur. Şikago'daki kalenin bekçisi, polisi kalenin üst katlarını temizlemeye hiç izni olmadığı yönünde bilgilendirince, polis Holmes'in kalede öldürdüğü insanları ve teknikleri keşfeder.
Holmes’un boynu hemen kırılmadı, 20 dakikada öldü..
Fakat kimse bu anlattıklarına inanmaz ve 7 Mayıs 1896'da Holmes, Moyamensing hapishanesinde asılarak idam edilir. Holmes ölünceye kadar sakin ve yumuşak başlı davrandı. Çok az korku ve depresyon belirtisi gösterdi. Holmes'in boynu hemen kırılmadı, aksine idam sehpası itildikten sonra çok yavaş bir şekilde 20 dakikada öldü.
Fakat ölümüyle alakalı efsaneler bitmez. İşte bu mistik olaylardan bazıları: Davasını inceleyen detektif çok ciddi bir şekilde hastalanmış, saklı tutulduğu hapishane müdürü intihar etmiş, jüri başkanı kazara elektrikli sandalye ile ölmüş, kurbanlarından birinin babası kazan patlaması sonucu korkunç bir şekilde yanmış, son dini törenini yöneten rahip gizemli bir şekilde kilisesinde ölü bulunmuş ve Şikago Adalet Sarayı'nın içi tamamen yanmış ve geride bir tek Holmes'ın resmi kalmıştır
http://onedio.com/haber/200-e-yakin-kurbanini-gaz-odalari-ve-asit-banyolarinda-katletmis-bir-katil-iblis-holmes-564530
Yorumlar
Yorum Gönder